Boyun Ağrıları ve Pilates
Boyun bölgesi ağrıları, bel ağrılarından sonra en sık
karşılaşılan kas iskelet sistemi rahatsızlığıdır. Boyun ağrılarının
görülme sıklığının yüzde 5-10 dolayında olduğu tahmin ediliyor.
Aslında sanıldığının aksine boyun fıtıkları boyun ağrılarının en sık
karşılaşılan nedeni değil. Boyun bölgesi ağrılarının ancak yüzde 10-
20 kadarı boyun fıtığı kaynaklı. Fıtık ağrısı diğer ağrılara göre
şiddetli olduğundan böyle yanlış bir kanı yerleşmiş. En sık
karşılaştığımız boyun ağrısı nedeni myofasial ağrı sendromu olarak
adlandırılan kas gerilme ağrıları. Bunu 50 yaşından sonra ortaya
çıkan omurga kireçlenmesine bağlı ağrılar izliyor. Boyun fıtığı
dışında en sık karşılaştığımız myofasial ağrılar, boynun uygunsuz
pozisyonda aşırı kullanılmasına bağlı olarak kas gerilmelerinden
kaynaklanır. Tipik olarak bilgisayar kullanımı, başın uzun süre öne
eğilerek yapılan ofis çalışmaları, uzun süreli telefon konuşmaları
en sık karşılaşılan myofasial ağrı sebepleri. Ayrıca aşırı stres,
gerilim ve depresyonda bu tip kas gerilmesi ağrılarının ortaya
çıkmasını kolaylaştırıp tedavisini güçleştiriyor.
Boyun fıtıklarında bel fıtıklarından farklı olarak ağır taşımanın ve
mesleğin etkisi belirgin değil. Alışkanlıklara bağlı duruş
bozuklukları ve özellikle uygun olmayan yatak ve yastıklarda yatış
en sık karşılaşılan sebepler arasında. Fıtık dışında kalan ağrılar
ise bilgisayarla uzun süreli çalışan ve ofis ortamlarında
çalışanlarda sık görülmektedir.
Boyun ağrısından korunmak için ofis çalışanları ergonomiye dikkat
etmeli. Özellikle monitor göz hizasının hafif altında olmalıdır.
Uzun süre baş eğik pozisyonda çalışılmamalı. Eğer bu tip aktiviteden
kaçınmak mümkün değilse saatte bir ara verilip, boyun kaslarına
düzenli germe egzersizleri yapılmalı. Özelikle yaygın bir alışkanlık
olarak karşılaştığımız televizyon karşısında, kanepe ve koltukta
uygunsuz baş pozisyonu ile televizyon seyretmek ve uyumaktan
kaçınılmalı. Geceleri yastıksız ya da çok yüksek yastıkta
yatılmamalı. Mümkünse ortopedik yastık kullanılmalı. Özellikle
bayanlar ıslak saçla yatmamalı. Boyun ağrısı çeken hastaların
öncelikle ağrının sebebini belirlemek adına fizik tedavi
rehabilitasyon uzmanına başvurmalı ve onun tavsiyeleri doğrultusunda
hareket etmeliler.Yorgun ve güçsüz boyun kaslarını tedavi edebilmek
adına düzenli egzersizlerle boyun kaslarındaki gerginliği
giderebilmektedirler.Uzmanlar tarafından kasların güçlenmesi için
pilates önerilmektedir.Pilates ile nefes tekniği öğretilerek doğru
ve kontrollü pilates egzersizleriyle boyuna binen baskı azaltılarak
daha güçlü kaslara sahip olunabilmektedir.
Biz, Pilates Akademi'de herhangi bir üyelik satın almadan, özel olmanın keyfini çıkartmanızı, eğitmenle birebir çalışma ayrıcalığını yaşamanızı sağlıyoruz.
Sırt Ağrıları ve Pilates
Vücuda destek olan sırtı önemsememek hiç doğru değil. Sırt
ağrıları milyonlarca insanın ortak sorunu. Özellikle gelişmiş
ülkelerde sırt sorunları önemli bir probleme dönüşmüştür. Bunun
için sırt sağlığına özen göstermeliyiz.
Eğer düzgün durmayı ilke edinirseniz sırt ağrılarınızın
azaldığını göreceksiniz. Bir süre sonra da hiçbir şikayetiniz
kalmayacak.Doğal duruş pozisyonunu sağlayabilmeniz ve
postürünüzü düzeltebilmeniz adına pilates egzersizleri tavsiye
edilmektedir. Otururken öne doğru eğilmemeye dikkat edin.
Omuzlarınız öne doğru gelmesin. Sürekli olarak omuzlarınızı geri
itin ve midenizi içinize çekin. Böylece vücudun ağırlığını eşit
olarak çeşitli bölgelere dağıtmış olursunuz. Sakın bacak bacak
üstüne atarak oturmayın. Bu alışkanlık kan dolaşımını
zorlaştırır. Eğileceğiniz zaman sırtınızı öne eğmeyin.
Dizlerinizi kırarak diz çökün. Böylece sırtınıza fazla yük
binmesini önlersiniz. Alışverişten dönerken, yükü bir elinizde
taşımayın. İki ayrı çanta ya da torbaya eşit miktarda malzeme
koyun ve öyle taşıyın. Sırtınız ve omuzlarınız arasında denge
kurulmasını sağlamakla, sırt ağrısı çekmekten kurtulursunuz.Bu
verilen örnekler günlük hayatımızda aslında bizim çok sıklıkta
yaşadığımız davranış biçimleridir.Fakat yanlış hareketlerle ne
yazık ki sağlıklı ve düzenli egzersizler yapmayarak ihmal
ettiğimiz bedenimize ağır sonuçlar bindirmekteyiz.
Boyun ve bele göre sırttaki omurlar daha az hareketlidir. Bu
nedenle büyüme çağında kan dolaşım problemlerine ait omur
düzeyindeki gelişim hastalıkları en çok sırtta görülür. Büyüme
çağında kas, eklem uyumsuzluğu yaşayan çocukların sırtlarında
ortaya çıkan kifoz adı verilen yuvarlılık, kamburlaşma sırt
ağrısına neden olabiliyor. Hastalığın habercisi olabileceği gibi
bu dönemde öne doğru eğilmelerden de kaynaklanabilir. Skolyoz,
çocukluk ve genç erişkinlik dönemlerinde omurganın üç boyutta
eğrilmesi sırt ağrısıyla kendini belli edebilir. Bu sırt
ağrıları hareketle artan dinlenmeyle geçen özelliktedir.Yanlış
baskılarla ağrılarımızı daha da fazlalaştırdığımızı gözardı
etmemeliyiz.Sağlam kas yapısıyla omurgaya binen yük miktarını
azaltmak için pilatesle yapılan doğru egzersizlerle kendinizi
çok daha iyi hissedebilirsiniz...
Belirtisi sırt ağrısı olan 5 ciddi hastalık!
Her 5 kişiden birinin sorunu olan sırt ağrısı, gençlerden
ileri yaştaki kişilere kadar hemen her yaş grubunda ortaya
çıkıyor.
Bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte görülme
sıklığı gün geçtikçe artan sırt ağrısı kimi zaman kas incinmesi
gibi basit bir nedenle oluşurken, kimi zaman ise fibromiyaljiden
osteoporoza kadar çeşitli ciddi hastalıkların habercisi
olabiliyor!
Sırt ağrısı; boyun alt ve arka kısmı, omuzların arka kısımları,
kürek kemikleri çevresi ve bele kadar uzanan geniş bir alanı
kapsıyor. Yapılan geniş çaplı araştırmalara göre her 5 kişiden
birinin sorunu olan sırt ağrısı gençlerden ileri yaştaki
kişilere kadar hemen her yaş grubunda ortaya çıkabilmektedir.Bu
nedenle, özellikle sabit bir bölgede ve sürekli devam eden sırt
ağrıları mutlaka ciddiye alınmalıdır.
1- Myofasiyel Ağrı Sendromu
Sırt bölgesinde kaslara ve yumuşak dokulara bağlı gelişen
ağrıların görülme sıklığı bilgisayarın hayatımıza daha fazla
girmesi nedeniyle özellikle genç ve orta yaştaki kişilerde
arttı. Yapılan çalışmalara göre; uzun süreli sırt ağrısından
yakınan hastaların yaklaşık yarısında Myofasiyel Ağrı Sendromu
mevcut. Bu sendrom özellikle ofis çalışanları gibi oturarak uzun
süre çalışan kişileri etkiliyor.
Ağrının tipik özelliği: Bu hastalarda, genellikle sırt
bölgesindeki kaslarda, üzerine basmakla ağrının tetiklendiği
noktalar bulunuyor. Kişilerin duruşlarının bozuk oluşu
yakınmaları arttırıyor.
2- Boyun Fıtığı
Boyun, sırt ve omuz birbirine yakın olduğu için bu bölgelerin
ağrıları birbirleri ile karışabiliyor Boyundan kaynaklanan
ağrılar bazen boyunda şiddetli hissedilirken, bazı hastalarda
ise sırt bölgesine kadar, bazen de kol boyunca uzanabiliyor.
Boyun ve sırt omurgalarındaki eklemleri tutan kireçlenmeler de
sırt ağrısı kaynağı olabiliyor. Sırt bölgesindeki omurlar
arasında fıtıklar olabilmekle beraber, bu sorun daha nadir
olarak görülüyor.
Ağrının tipik özelliği: Ağrıya özellikle kolda güç kaybı veya
uyuşukluk eşlik ediyorsa, boyun fıtığının habercisi olabiliyor.
3- Fibromiyalji
Fibromyalji kadın hastalarda daha sık görülen ve boyun ile sırt
bölgesi başta olmak üzere, yaygın vücut ağrısına neden olan bir
tablo. Hastalar sıklıkla sabah yorgun kalktıklarından, çabuk
yorulduklarından şikayetçi oluyor. Şikayetler soğuk, yorgunluk
ve stresle artıyor. Bu grup hastada baş ağrıları, bağırsak
sorunları (özellikle şişkinlik) ellerde uyuşma ve şişlik hissi
gibi bazı başka şikayetler de sık gözleniyor. Depresif
duygudurum hastaların ağrıya hassasiyetini arttırıyor. Bu
nedenle hastaların bu yönden de tedavi olmaları ağrıların
tedavisini kolaylaştırıyor.
Ağrının tipik özelliği: Hastalar sabah yorgun ve ağrılı olarak
uyanırlar. Bazen vücudun sağ, bazen sol yarısı etkilenebiliyor.
Yaygın nitelikte olan ağrıya bel ve sırt ağrısı da eşlik
edebiliyor.
4- Skolyoz
Sırt ağrısı ile başvuran hastaların yaşı da dikkate alınıyor.
Çünkü farklı yaşlardaki hastalarda farklı hastalıklar kendini
sırt ağrısı olarak gösterebiliyor. Örneğin gelişme çağındaki
çocuklarda skolyoz adı verilen omurga eğriliğinin tipik
belirtisi sırt ağrısı olabiliyor. Şikayetler uzun süre
bilgisayar başında kalındığında artış gösterebiliyor. Bu
hastalığın sıklıkla takip edilmesi gerektiği için erken dönemde
doktora başvurulması gerekiyor.
Ağrının tipik özelliği: Çocuk ve adolesanlarda genellikle ağrı
olmayabiliyor. Omuz, kürek kemikleri ve kalçalardaki asimetri bu
hastalığa işaret edebiliyor.
5- Osteoporoz
Yaşlı ve kadın hastalarda ise kemik erimesi (osteoporoz)
işaretini sırt kemiklerinde kırılmalar ve buna bağlı boy
kısalması ile sırt ağrısı olarak verebiliyor. Bu durumda ilaç
tedavisini yanı sıra sırt kaslarına yönelik egzersizler kişinin
sırtında kalıcı kamburluk oluşmasını engelleyebiliyor.
Ağrının tipik özelliği: Belli bir sırt omuru üzerinde yoğunlaşan
ağrı ve hassasiyet oluyor. Ağrı sürekli ve şiddetli nitelikte
özellik sergiliyor.
Bu belirtilere dikkat!
Daha nadir olmakla beraber omurgaları tutan kötü huylu
hastalıklar da sırt ağrısına neden olabiliyor. Bu yüzden ağrı
gece başlıyorsa veya sürekli ya da şiddetli ise ve kilo kaybı
varsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor.
Boyun Düzleşmesi ve Sırt Ağrıları
Bilgisayar başında oturmuş önemli bir projeyi sonlandırmaya
çalışıyorsunuz. Fakat başınızda bir ağrı, düşüncelerinizi
toparlayamıyorsunuz. Ağrı ensenize, omuzlarınıza doğru
yayılıyor, içinizde bir isteksizlik, yaptığınız işin hangi
konuda olduğunu bile unutmuş gibisiniz. Şu anda yatakta olsam,
biri gelse de boynumu, omuzlarımı ovsa diye hayal ediyorsunuz.
İşinize konsantrasyonuz oldukça azalmış durumda. Eğer yukarıda
bahsettiğimiz durum, bir iki günden fazla sürüyor veya sık sık
tekrarlanıyorsa boynunuzda bir problem var, uzman bir doktora
başvurmanız gerekiyor demektir.
Ne gibi problemler olabilir?
Belirtileri nelerdir?
Teşhisi nasıl konur?
Tedavisi nasıldır?
Tedavi edilmezse ne gibi sorunlar oluşur?
Boyun gerginliği oluşmaması için nelere dikkat etmeliyiz?
Boyunda ne gibi problemler olabilir?
Boyunda en sık rastlanılan problem boyundaki kasların aşırı
gerilmesi ile oluşan aks düzleşmesidir. Normalde “C” harfi
şeklinde olan boyun düz bir çizgi şeklini alır.
Boyun gerginliğinin belirtileri nelerdir?
Boyun düzleşince beyine giden dört damardan ikisi (vertebral
arterler) gerilir ve beyine yeterince kan gidemez, kişide
başağrısı, başdönmesi, bulantı, unutkanlık, tedavi edilmezse
daha ileri safhalarda dengesizlik, konsantrasyon bozukluğu,
ileri derecede alınganlık, isteksizlik oluşur.
Boyun gerginliği teşhisi nasıl konur?
Boyun gerginliği teşhisi için uygulanacak en iyi yöntemler
fiziksel muayene ve MR filmi çekimidir. MR ile hastalığın ne
derece ilerlediği de saptanır.
Boyun gerginliğinin tedavisi nasıldır?
Boyun gerginliği çok ilerlememiş, henüz başlangıç safhasında ise
kas gevşetici ilaçlar, sıcak uygulama, gürültüsüz ve az ışıklı
yerlerde istirahat ile önlenebilir. Fakat boyun gerginliği
ilerlemiş, ağrılar kollara da yayılıyorsa tedaviye fizik
tedavinin de eklenmesi gerekir. Eğer mevcut hastalığa eklenen
ileri derecede bir boyun fıtığı da varsa cerrahi müdahale de
gerekebilir.
Boyun gerginliği tedavi edilmezse ne gibi sorunlar oluşur?
Boyun gerginliği tedavi edilmezse başağrıları sıklaşır ve ağrı
kesici ilaçlara cevap vermez hale gelir, kişide mutsuzluk hali
depresyona dönüşür. Sürekli boyun gerginliği boyun fıtıklarına
zemin sağlar, kollarda uyuşukluk, güçsüzlük oluşur. Dengesizlik
ve yürüme güçlükleri, ince beceri gereken hareketlerin
yapılamaması gibi sorunlar ortaya çıkar.
Boyun gerginliği oluşmaması için nelere dikkat etmeliyiz?
Pilates ağrıyı giderebilir mi?
Boyun gerginliği oluşmaması için öncelikle stres ve üzüntülerden
uzak durmalıyız. İşimizdeki, aile hayatımızdaki gerginlikler ilk
olarak boynumuza akseder. Mutsuz olduğumuz işlerden ayrılıp
severek yapacağımız işleri seçmeli, mutsuz beraberliklerde
ısrarcı olmamalıyız. Tüm zamanımızı yoğun iş temposu içinde
geçirmemeli, hobilerimize, zevkle yaptığımız faaliyetlere de
zaman ayırmalıyız. Ayrıca ağır kaldırmak, tek kolla yük taşımak,
yukarıya uzanmak, uzun süre hareketsiz kalmak, ıslak saçla
dışarı çıkmak, vantilatör, klima önünde, hava cereyanı olan
yerlerde durmak çok sakıncalıdır.
Ağrılarımız geçtikten sonra boyun kaslarımızı güçlendirici
pilates egzersizlerinin yapılması boyun gerginliği oluşması
riskini azaltacaktır.
Sırt Ağrıları
Sırt ağrıları milyonlarca insanın ortak sorunu... Yapılan çok
sayıda bilimsel araştırma sonucu; her beş insandan biri sırt
ağrısı çektiğini göstermektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde
sırt sorunları önemli bir probleme dönüştü. Bunun için sırt
sağlığına özen göstermeliyiz. Aksi takdirde bu ağrılar
yaşamımızı olumsuz yönde etkiler ve işgücü kaybına uğratır. Bir
çok hastalıkta da olduğu gibi sırt ağrılarından değil geç
kalınmaktan korkulmalıdır. Amacımız ağrısız, hareket kısıtlılığı
olmayan mutlu bir toplum yaratmaktır.
Sırtın yapısı
Sırtın fonksiyonel yapısı; on iki omur, arkada faset eklemleri,
omurlar arasında önde disk denen yastıkçılar ve arkada
deliklerden çıkan spinal sinirlerden oluşur. Sırt omurga
hareketleri; göğüs kafesinden dolayı, boyun ve bel omurga
hareketlerine göre daha azdır.
Sırt ağrıları neden oluşur ve nasıl tedavi edilir?
Sırt ağrılarının nedeni sırtımızda omurganın her iki yanında
bulunan kasların gerilmesidir. Bu gerilmenin en önemli nedeni
strestir. Strese girdiğimizde ilk önce boyun kaslarımız gerilir.
Bu gerilme sonucunda “C” harfine benzeyen boyun omurgamız
düzleşir, omuz ve sırta giden sinirlerin çıkışları daralır,
sinirler baskı altında kalır. Bu baskı ile birlikte sırttaki
kaslar gerilir. Bu yüzden ağrı duyarız. Kasların uzun süre
gergin halde kalması kas topaklarına neden olur. Yani tıpta
fibrozit dediğimiz oluşumlara neden olur. Bu fibrozitler en ufak
bir yorgunlukta, ağır kaldırma sonucunda, klima veya vantilatör
altında uzun süre kalmada ağrılar yaratır, dayanılmaz ağrılar
çekeriz. Kas gerginliğini azaltmak için farkında olmadan
sırtımızı kamburlaştırır, artık son dönemlerini yaşayan
ihtiyarlara döneriz.
Bu ağrıları uzun zaman çekenler, avuç avuç ilaç alırlar, doktor
doktor dolaşırlar, ömür boyu bu ağrılardan kurtulamayacaklarını
düşünerek karamsarlığa kapılırlar.
Ağrılardan kurtulmak mümkün mü, kurtulmak için neler
yapmalıyız, nerelere başvurmalıyız?
1. İlk olarak ağrımızın nedeni belirlenmelidir. Ağrının
boynumuzdan mı, sırt kaslarından mı kaynaklandığı yoksa başka
bir hastalığımız mı olduğu tespit edilmelidir. Unutulmamalıdır
ki akciğer hastalıkları, safra kesesi ve mide rahatsızlıkları da
sırtta ağrı yapar. Teşhis öncelikle fiziki muayene, şikayetlerin
dinlenmesi ile (ne yazık ki hastayı aktif olarak dinlemek çoğu
zaman ihmal ediliyor ve yanlış sonuçlara yönleniliyor), sonra da
MR, BT ve direkt grafi incelemeleri ile konur. EMG de bize
yardımcı olur.
2. Sonra sıra sırt kaslarının gevşetilmesine gelir. Kas
gevşeticiler ve lokal etkili merhemler (bu merhemleri iyice
yedirerek sürdükten sonra mutlaka en az on dakika ütüyle
ısıtılmış havlu veye sıcak su torbası) ama sadece ilaç tedavisi
yeterli değildir. Mutlaka fizik tedavi veya alternatifi (masaj,
manipulasyon, nöral terapi, akupunktur, soft lazer)
uygulanmalıdır. Fibrozitler teker teker tespit edilip yok
edilmelidir.
3. Fizik tedavi ile birlikte stres etkeni de ortadan
kaldırılmalıdır. Mümkünse hastanın yaşamında stresi körükleyen
unsurlarda radikal değişiklikler yapmak, tatile çıkmak, hobilere
daha uzun zaman ayırmak oldukça faydalı olur. Eğer bu
değişiklikler yeterli olmazsa bir psikiyatrisin veya psikologun
yardımını almak yararlı olur.
4. Tedavi bitiminde doktorunuzun önereceği sırt kaslarını
güçlendirecek egzersizleri yapmak gereklidir.Pilates bu konuda
size en yardımcı egzersiz türüdür. Eğer gerekli ortam bulunursa
sırtüstü yüzmek en iyi egzersizdir. Güneş, deniz, sıcak kum,
kaplıcalar çok faydalıdır. Soğuktan mümkün olduğunca korunmak
gereklidir.
5. Tüm bu tedaviler sırasında ve sonrasında bazı hareketlerden
kaçınmak gereklidir. Yerden bir şey alırken öne veya yana
eğilmek yerine çömelmek, yukarı doğru uzanmak yerine bir şeyin
üstüne çıkıp işimizi görmek sırt ağrısı riskini azaltır. Ayrıca
sürekli pozisyon değiştirmek, yani uzun süre oturmamız gereken
bir iş yapıyorsak en geç yarım saatte bir dolaşmak, aynı yerde
ayakta durmaktan kaçınmak, televizyon seyrederken veya gazete
okurken sırtımızı ve başımızı dayayacak koltukları tercih etmek
dikkat etmemiz gereken unsurlardandır.
6. Unutulmamalıdır ki keyifliyken yapacağımız ters hareketlerden
bir sıkıntı doğmaz, ama stresliyken yapacağımız her ters hareket
sağlığımızı ciddi olarak etkiler.
Fibromiyalji?
Fibromiyalji ise uzun süren, bel, boyun ve sırtta ağrılı
noktaların varlığı ile karakterli yaygın ağrı sendromudur.
Sabah tutukluğu, uyku bozukluğu, yorgunluk ve uyuşmalar
hastalığın genel özelliğidir.
Hastalığın teşhisi genellikle gecikir.Kısaca bu hastalığın
belirtilerini sıralamak istiyorum.
Yaygın Ağrı ve Tutukluk: Ağrı genellikle boyun,sırt ve bel
bölgesindedir.Yorgunluk, gerilim,aşırı fiziksel aktivite ,soğuk
ve nemli Hava ve uykusuzlukla artar. Tutuklukta yaygındır ve
gövdededir.
Duyarlı Noktalar: Hastanın bel, boyun ve sırt bölgesinde
bastırmakla ağrı yapan nokta alanlar vardır.Bu ağrılı noktaların
sayısı oldukça fazladır.
Yorgunluk ve Bellek Bozukluğu: Hastalar kendilerini günlük
yaşamlarını etkileyecek şekilde yorgun hissederler.Sabah
yataktan yorgun kalkarlar.
Konsantrasyon Bozukluğu : Hastada bellek kaybı,çaresizlik
duygusu ve olayları yanlış algılama olabilir .Örneğin,
hastaların çoğu eklemlerinin şiştiğini söyler, fakat hekim
şişliği göremez.Bu şikayetler genellikle hekimi yanlış tanıya
götürür.
Uyku Bozukluğu: Hastaların büyük çoğunluğu uykusuzluk
çeker.Uyusalar bile sabah kalkınca kendilerini yorgun
hissederler.
Baş Ağrısı ve Stres : Migrene benzer baş ağrısı hasta ve hasta
yakınlarının sıkça bildirdikleri şikayettir.Ayrıca, depresyon
bulguları,kronik yorgunluk sendromu ve panik atak hastalarda sık
olarak görülür.
Karın Ağrısı : Karın ağrısı, kabızlık ve ishal hastaların
çoğunda gözlenir.
Bu hastalığın teşhisi ancak deneyimli bir hekim tarafından
konur. Fibromiyalji hastalığında tüm laboratuar incelemesi
normal çıkar.
Tedavi: Hastalık kişinin yaşam kalitesini ve iş yaşamını olumsuz
etkiler .Tedavi için doğru tanı şarttır. Tedavide
*İlaç tedavisi
*Fizik tedavi ve rehabilitasyon
*Psikolojik destek
*Duyarlı noktalara enjeksiyon
*Diyet
*Egzersiz uygulanır.
Pilates ile yapılan Egzersizler; bel ve omurganın zayıf
kaslarını güçlendirir.
Mekanik yüklenmeyi azaltarak, hareket kabiliyetini arttırır.
Yanlış postürü ve duruşu düzeltir.
Ağrıyı azaltır.
Egzersizler düzenli yapılmalıdır.